Hatalar ve Mükemmellik Arayışı
İnsanların büyük bir kısmı hata yapma korkusu taşımakta ve mükemmele ulaşma çabası içinde yaşamaktadır. Ancak bu gerçekten mümkün mü? Bana kalırsa, günümüzün hızla değişen dünyasında mükemmel olmaktan bahsetmek imkânsızdır. Zira kullandığımız teknolojilerden edindiğimiz bilgilere kadar her şey sürekli olarak güncellenmekte ve bu süreklilik içinde kalıcı bir mükemmellik arayışı pek de gerçekçi görünmemektedir. Özellikle insan ve sosyal yapılar arasındaki karmaşıklıkla dolu finans dünyasında kusursuz bir işlem gerçekleştirmek asla mümkün olmayacaktır. Sonuçta, çok oyunculu bir evrende, bireylerden kurumsal yapılar ve algoritmalara kadar birçok faktörle karşı karşıyayız ve bu faktörler üzerinden para kazanma çabası içindeyiz. Ayrıca, bireysel hayatımız, duygusal durumlarımız ve iş yaşamımız gibi unsurları bu denkleme eklediğimizde durum daha da karmaşık hale gelmektedir. Bu nedenle, öncelikle bu işin doğasında hata yapmanın ve yanlış kararlar almanın olduğunu kabul etmeliyiz.
Hatalardan Öğrenmek
Yapılan hatalarla daha doğru ve etkili beceriler kazanmak üzerine düşünmek, insanlık tarihi boyunca önemli bir kavram olmuştur. Evrimsel açıdan baktığımızda, Homo Sapiens’in 300 bin yıl önce ortaya çıktığını ve o günden bu yana insanın hem fiziksel hem de bilişsel açıdan büyük değişiklikler yaşadığını söyleyebiliriz. Başlangıçta, şu anda olduğumuz hâle ulaşmamız mümkün değildi. Örneğin, geçmişte daha güçlü çene kaslarına sahipken, ateşin keşfiyle birlikte yumuşak yiyeceklerin tüketimi mümkün hale gelmiş ve bu da çene kaslarımızın küçülmesine neden olmuştur. Hata Yönetimi Kuramı’na göre, atalarımızdan bazıları çalıda aslan olduğunu düşünerek hayatlarını kaybederken, bazıları ise aslanın var olup olmadığını sorgulayarak hayatta kalmayı başarmışlardır. Bu bağlamda, yapılan hatalar insanlığın gelişimine ve daha etkili becerilerin kazanılmasına katkı sağlamıştır. Bizler de finans piyasalarında bu perspektifle yaklaşmalıyız. Peki, bu nasıl mümkün olabilir?
Başarısızlıkla Yüzleşmek
Başarısızlığınızla yüzleşin derken, Carol Dweck’in zihin yapıları üzerine yaptığı çalışmalara atıfta bulunmak önemlidir. Dweck’e göre, sabit ve gelişim odaklı olmak üzere iki tür zihin yapısı bulunmaktadır. Sabit zihniyete sahip bireyler, zekâ ve yeteneklerin değişmez ve sabit olduğunu düşünürler. Bu nedenle, başarısızlıkları kişisel bir eksiklik olarak görüp, zorluklarla yüzleşmekten kaçma eğilimindedirler. Diğer yandan, gelişim odaklı zihniyete sahip olanlar, zekâ ve yeteneklerin çaba, öğrenme ve kararlılık ile geliştirilebileceğine inanırlar. Onlara göre başarısızlıklar, başarılar gibi yaşamın doğal bir parçasıdır. Bu kişiler, hatalarla yüzleşmeyi ve onları gelişim fırsatı olarak değerlendirmeyi tercih ederler. Hayatınız boyunca hata yaptığınız anları düşünün. Eğer ilk bisiklet düşüşünüzde sürmeyi bırakmış olsaydınız, ya da denizde ilk su yuttuğunuzda yüzmeyi bırakıp vazgeçseydiniz, neler olurdu? Bu tür örnekler çoğaltılabilir.
Öğrenme Sürecine Devam Edin
Ben, insanın her ortama adapte olabileceğine inanan biriyim. Hayatım boyunca birçok işe “Başkaları yapabiliyorsa ben neden yapamayayım? Sonuçta hepimiz sıfırdan başladık” bakış açısıyla yaklaştım. Başlangıçlar benim için her zaman zorlu oldu. Bazen doğru mentorlarla karşılaştım, bazen de karşıma çıkan zorluklar oldu. Ancak her seferinde denemeye devam ettim, çünkü bir gün her şeyin benim için daha kolay hale geleceğine inandım.
Çabalamaya ve öğrenmeye devam edin derken, yatırım ve traderlık tecrübelerimden de bahsetmek istiyorum. İlk başladığım dönemde, daha önce bu yola çıkmış kişilerin deneyimlerinden faydalandım ve çok çalıştım. Boş zamanlarımda grafik okumayı öğrendim, birçok eğitim programına katıldım ve öğrenebildiğim her şeyi öğrenmeye gayret ettim. İlk ayım mükemmel geçmişti; aldığım işlemlerin 19’u kazançla, 2’si stopla sonuçlanmıştı. Ancak sonrasında tek bir yanlış pozisyonla tüm kazancımı geri vermiştim. O noktada bırakmayı düşündüm, ancak bunun bir yolculuk olduğunu ve kendime zaman tanımam gerektiğini hatırladım. Öğrendiğim şeylerden biri de, hatalarımdan ders çıkarmak ve hangi adımları doğru, hangilerini yanlış attığımı değerlendirmek oldu. Birçok kişi başarısız işlemlerden sonra pes etmeyi düşünebilir, sizler de düşünebilirsiniz ve bunda yanlış bir şey yoktur. Ancak önemli olan, yaptığınız hataları nasıl değerlendirdiğinizdir.
Özetle, hata yapmak, para kaybetmek ve başarısız olmak işin doğasında vardır. Bunlardan korkup kaçmak yerine, onlarla yüzleşip öğrenmeye ve çabalamaya devam etmeliyiz. Bu, bizi daha güçlü ve daha yetkin bireyler haline getirecektir.