ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, yüksek enflasyonun kalıcı hale gelmeyeceğine dair güvenini yineledi ve piyasalara büyük bir rahatlama sağladı. Yellen, Fed’in 1970’lerde yaşanan ciddi enflasyon krizinin tekrarlanmaması için gerekli tedbirleri alacağını ifade ederek, piyasa katılımcılarını yeniden umutlandırdı. Bu açıklama, piyasalarda enflasyonun sadece geçici bir fenomen olduğu düşüncesini güçlendirdi; ancak, mevcut veriler ve piyasa hareketleri, durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor.
ABD tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ekim ayında yıllık %6,2 artış göstererek son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artış, piyasalarda enflasyon korkularını yeniden gündeme getirdi ve altın fiyatlarının yükselişine sebep oldu. Gün içinde altının ons fiyatı yaklaşık 40 dolar yükselerek, Aralık vadeli Comex işlemlerinde %2 artışla 1.867,50 dolara kadar çıktı. Öte yandan, hisse senetleri, artan belirsizlik ve riskten kaçınma eğilimi nedeniyle değer kaybetti. Aylık bazda ise, tüketici fiyat endeksi %0,9 artış göstererek, son dört ayın en yüksek artışını kaydetti. Ayrıca, enerji ve gıda fiyatlarını hariç tutan çekirdek TÜFE, Ağustos 1991’den bu yana en yüksek artışa işaret ederek, yıllık %4,6 oranında yükseldi. Bu artışın temel nedenleri arasında enerji, konut ve gıda maliyetlerindeki ani ve sert yükselişler yer alıyor.
Fiyat artışlarına detaylı bir bakış atıldığında, enerji, barınma ve gıda maliyetlerinin Ekim ayında en büyük artışları gösterdiği görülebilir. Gıda fiyatları, bir yıl öncesine göre %5,3 artışla, Ocak 2009’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Benzin fiyatlarındaki %6,1’lik artış, Mart ayından bu yana en büyük kazancı temsil ediyor ve akaryakıt fiyatları %12,3 oranında yükselerek, 2007’den bu yana en büyük aylık artışını yaşadı. Elektrik maliyetleri ise %1,8 artışla, son yedi yılın en yüksek aylık artışını kaydetti. Bu veriler, enflasyonun enerji ve temel ihtiyaçlar üzerinden hızla yükseldiğine işaret ediyor.
Cornerstone Wealth’in baş yatırım uzmanı Cliff Hodge, “Fiyatlar altında yatan dinamiklerde ciddi değişiklikler var. Enflasyonun %2 seviyesine yakın bir hedefe geri dönmesini bekliyoruz, ancak şu anda piyasalarda bu hedef oldukça uzak görünüyor. Tahvil piyasaları, Fed’in politika eğrisinin çok gerisinde olduğunu ve kısa vadeli faiz oranlarının hızla yükseldiğini gösteriyor. Uzun vadeli tahvil getirileri ise yavaş yavaş yükseliş trendine giriyor. Bu durum, riskli varlıklar açısından gelecek yıl için olumsuz bir tablo ortaya koyuyor” diye görüş belirtti.
Yellen’den Piyasalara Güvence
Salı günü yaptığı açıklamada, Yellen, yüksek fiyat baskılarının geçici olduğunu ve enflasyonun normal seviyelere döneceğine dair inancını dile getirdi. Yellen, “Fiyat artışlarının dengelenmesini bekliyoruz ve enflasyonun %2 seviyesine yakın bir noktaya geri dönmesini öngörüyoruz” ifadelerini kullandı. Ayrıca, enflasyonun ekonominin normalleşmesiyle birlikte zaman içinde düşüş göstereceğine inandığını belirtti. Yellen, 1970’lerde yaşanan yüksek enflasyon krizinin tekrarlanmasının söz konusu olmadığını vurguladı ve “O dönemde, politika yapıcıların bu durumu durdurmakta başarısız olmasının sonucunda beklentiler köklü şekilde değişmişti; bugün ise, Federal Rezerv bu hataları yapmamak adına çok dikkatli hareket ediyor” dedi.
Enflasyonun Kısa Vadeli Seyri ve Piyasa Beklentileri
Uzman ekonomistler, kısa vadede enflasyonun %7 seviyesine ulaşma ihtimalini göz ardı etmiyorlar. ING baş ekonomisti James Knightley, “ABD’de enflasyon verileri, beklentileri önemli ölçüde aşmış durumda. Hem manşet hem de çekirdek enflasyon oranları, 30 yılın en yüksek seviyelerine yakın seyrediyor ve %7’lik bir artışın olasılığı yüksek görünüyor. Fiyat baskılarında görülen bu artışlar, Fed’in tahvil alım programını hızlandırması ve faiz artışlarını erkene alması yönünde sinyal veriyor” şeklinde görüş belirtti.
Enflasyon verilerinin bu seviyeye ulaşmasıyla, yatırımcılar altına daha fazla yönelmeye başladı. Teknik analizler, altının 1.830 dolar seviyesinin üzerinde tutunduğunu ve bu seviyenin üzerindeki hareketin, ons başına 1.900 dolara doğru yeni bir yükseliş kapısı açabileceğini gösteriyor. TD Securities stratejistleri, “Altın fiyatları, yüksek enflasyon verilerinin etkisiyle uzun süredir devam eden düşüş trendinden çıkmak üzere. Eğer kritik direnç seviyesi olan 1.830 dolar aşılırsa, ETF çıkışlarının durması ve tersine dönüşler gerçekleşebilir, bu da fiyatların daha da yükselmesine zemin hazırlayabilir” diyorlar.
