IMF’den Küresel Ekonomiye İlişkin Kritik Tahminler
Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Direktörü Kristalina Georgieva, 2020 yılında yaşanacak ekonomik krizin 1930’lardan bu yana görülen en ciddi ve derin kriz olacağını öngörüyor. Ancak, IMF’nin öngörülerine göre bu kriz, şimdiye kadar yaşanan en kısa ve hızlı biçimde atlatılacak ekonomik durgunluklardan biri olma potansiyeline sahip. IMF yetkilileri, bu duruma uygun olarak “V” şeklinde bir ekonomik toparlanma bekliyorlar.
İyileşme Senaryosu ve Ekonomik Tahminler
IMF’nin raporunda, 2020’nin en düşük seviyelerinden güçlü bir “V” şekilli toparlanma öngörüldü. Buna göre, dünya ekonomisinin 2002 yılındaki % -3’lük küçülme oranından sonra, 2021 yılında % 5,8 oranında bir büyüme bekleniyor. Eğer bu tahminler doğru çıkarsa, hem Büyük Buhran’dan bu yana görülen en ciddi ekonomik durgunluk yaşanacak hem de bu durgunluk çok kısa sürede sona erecek. Tahminler, ekonomilerin pandemi öncesi seviyelerine hızla geri döneceğine işaret ediyor; ancak tüketici harcamaları ve hizmet sektöründeki toparlanmanın zaman alabileceği öngörülüyor. Bu süreç, karantina önlemlerinin ne kadar süreyle devam ettiğine ve ekonomilerin yeniden tam kapasiteyle çalışmaya başlamasına bağlı olacak.
QuantumEconomics’in kurucusu Mati Greenspan, bu tahmin hakkında şunları dile getiriyor: “Bu öngörü oldukça iyimser görünüyor, ancak eğer gerçekleşirse, ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmada gerçekten güzel bir gelişme olur.”
Dünya Ticareti ve Ekonomik Tahminler
Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) tahminlerine göre, 2020 yılında küresel ticaret hacminde % 13 ila % 32 arasında ciddi bir düşüş yaşanabilir. Ancak, DTÖ bu konuda IMF’den farklı olarak 2021 veya 2022 yıllarına ilişkin net tahminler yapmaktan kaçınıyor ve bu dönemlerdeki gelişmelerin belirsizliğine dikkat çekiyor.
Yapısal ve Uzun Vadeli Riskler
Ekonomik tekrar yükselişin mümkün olmasına rağmen, küresel yatırım ortamının COVID-19 öncesi dönemden çok farklı ve zor bir durumda olduğunu unutmamak gerekir. Gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ekonomilerde, ekonomik toparlanmanın sürdürülebilir olması için, yüksek borç seviyeleri ve finansal istikrarsızlık gibi yapısal sorunların da çözüme kavuşturulması gerekiyor. Ayrıca karantina maliyetlerini karşılamak ve finansal piyasaları desteklemek amacıyla merkez bankaları trilyonlarca dolar basmayı sürdürüyor. Bu, birçok ekonomide enflasyon risklerini artırırken, bazı uzmanlar bu durumun paranın değer kaybına yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Küresel Ekonomide Belirsizlik ve Kripto Para Piyasaları
Şu anda finansal piyasalarda genel bir sakinleşme gözlemleniyor. Bitcoin ve diğer kripto para birimleri, Mart ayındaki sert düşüşlerin ardından normal volatilite seviyelerine geri dönmeye başladı. Analistler, piyasalardaki bu istikrarı ya en kötü zamanların geride kalması ya da yeni bir başlangıcın habercisi olarak görüyorlar. Ancak, uzmanlar arasında bölünmüş görüşler devam ediyor: bazıları, en kötüsünün bittiğine inanırken, diğerleri krizin henüz tamamlanmadığını ve yeni riskler barındırdığını savunuyor. Bu belirsizlik ortamında, ekonomik göstergelerin ve piyasa dinamiklerinin yakından takip edilmesi büyük önem taşıyor.
